Değişim şahane birşey değil mi? Misal ben gittim geçen saçlarımı kestirdim böyle başka bir yenilik bambaşka bir enerji geldi yalan değil:) Ama burada saç kesiminden sonra kendimi ne kadar da şahane hissettiğimi falan anlatmayacağım :) çünkü kastettiğim değişim bu değil elbette. Sonbaharın kasveti mi çöktü tepeme bilmem, içimde öyle bir kara bulut ve buluttan nem kapma hali mevcuttu saç kesimiyle birlikte bitti gitti falan da yazmayacağım :) Hatta sonra halbuki ne kadar güzel sapsarı ağaçlar dolu yollardan geçmek ve yaprak hışırtısı duymak şeklinde de devam etmeyeceğim çünkü bu kadar romantiklik bana fazla:)
Keşke yazıya bu kadar romantik devam edebilsem ama olmuyor o kadar da tıkanıyorum işte ben de:) Gerçi bu aralar genel bir tıkanıklık hali mevcut bende. Hem herşey yolundaymış hem herşey raydan çıkmış gibi. Hem çok sevgim varmış hem hiç sevgim kalmamış gibi, hem çok mutluymuş hem de yay kadar gerginmişim gibi 😂 Sonbaharla birlikte hem hava rahatsız ediyor beni hem de sonbahardan bunaldığını düşündüğüm insanlar. Bir dakika şikayet etmeseler sanki o an yok olacaklarmış gibi durmaksızın şikayet eden ve asla nasıl mutlu oluruma kafa yormayan insanlar. Hem hayatlarında güzel şeyler olsun isteyip, dileyip, olanları bir türlü görmeyen, kazayla güzel şeylerin farkına varırım diye gözlerini sıkıca kapatan insanlar... Hayatta dengelerin bozulduğu anlar vardır elbette ben de sıkça yaşarım bunu ama bu süreklilik arz ettiğinde artık etraftaki tüm iyi enerjiyi sömürmeye başlıyor ki o durum inanın hiç katlanılası değil.
Geçen hafta sonlarından birinde duygusal ama bir o kadar da eğlenceli bir akşam geçirdim. İnanın bir ara acaba eğlenmemem, şöyle bir sessiz durup düşüncelere mi dalmam gerekiyor diye düşündüm ama beceremedim. Başka bir yazıda da yazmıştım ya ben o mutluluk halini çok seviyorum, en uzun kalmayı becerdiğim duygu bu. Aman de ne kadar muhteşem bir hayatım var ne kadar mutluyum hem de hep eğleniyorum gibi değil mi? Hatta hiç derdim tasam yokmuş gibi de belki😉 O kısmı da öyle değil ama genel tarzım iyi hissettirmeyen bir duyguya takılıp kalmamak, iyi gelenlerde uzun kalmak yönünde. Bunu ister duygu diyin ister insan. İkisi de aynı benim için.Bu demek değil ki duygularımı es geçiyorum, inanın geçmiyorum hatta fazlaca duygularımın farkındayım ve üstüne kafa yoruyorum. Hatta bazen çok farkında olduğumdan fazla yaşamadığımı düşünüyorum. Arkadaşım okuduğu bir kitapta bu şekilde bir not almış, valla ondan sonra aydınlanma yaşadım😄
Gerçekten benim tahammülümün azaldığı en temel şeylerden biriymiş bu şikayet mevzusu. Şikayet edecek şey arayan her yerde bulur, sorun arayan da. He diyebilirsiniz ki sen etmezsen etme milletten sana ne, evet kimsenin ömrünü tüketmedikçe aynen öyle :) Ama unutmamak lazım herkes bir şeylerle uğraşıyor, çoğumuz zaten o enerjimizi uğraşa uğraşa artırıyoruz. O nedenle o başta bahsettiğim değişim rüzgarına bu anlamda bence herkes katılabilir, inanın geç değil :)
Birde Özgür bir yerde okumuş ve bana söylemişti çoook yıllar önce, çözüm yoksa şikayet etmenin anlamı yok, çözüm varsa şikayet etmeye gerek yok 😛 Heh öyle işte 😛
Keşke yazıya bu kadar romantik devam edebilsem ama olmuyor o kadar da tıkanıyorum işte ben de:) Gerçi bu aralar genel bir tıkanıklık hali mevcut bende. Hem herşey yolundaymış hem herşey raydan çıkmış gibi. Hem çok sevgim varmış hem hiç sevgim kalmamış gibi, hem çok mutluymuş hem de yay kadar gerginmişim gibi 😂 Sonbaharla birlikte hem hava rahatsız ediyor beni hem de sonbahardan bunaldığını düşündüğüm insanlar. Bir dakika şikayet etmeseler sanki o an yok olacaklarmış gibi durmaksızın şikayet eden ve asla nasıl mutlu oluruma kafa yormayan insanlar. Hem hayatlarında güzel şeyler olsun isteyip, dileyip, olanları bir türlü görmeyen, kazayla güzel şeylerin farkına varırım diye gözlerini sıkıca kapatan insanlar... Hayatta dengelerin bozulduğu anlar vardır elbette ben de sıkça yaşarım bunu ama bu süreklilik arz ettiğinde artık etraftaki tüm iyi enerjiyi sömürmeye başlıyor ki o durum inanın hiç katlanılası değil.
Geçen hafta sonlarından birinde duygusal ama bir o kadar da eğlenceli bir akşam geçirdim. İnanın bir ara acaba eğlenmemem, şöyle bir sessiz durup düşüncelere mi dalmam gerekiyor diye düşündüm ama beceremedim. Başka bir yazıda da yazmıştım ya ben o mutluluk halini çok seviyorum, en uzun kalmayı becerdiğim duygu bu. Aman de ne kadar muhteşem bir hayatım var ne kadar mutluyum hem de hep eğleniyorum gibi değil mi? Hatta hiç derdim tasam yokmuş gibi de belki😉 O kısmı da öyle değil ama genel tarzım iyi hissettirmeyen bir duyguya takılıp kalmamak, iyi gelenlerde uzun kalmak yönünde. Bunu ister duygu diyin ister insan. İkisi de aynı benim için.Bu demek değil ki duygularımı es geçiyorum, inanın geçmiyorum hatta fazlaca duygularımın farkındayım ve üstüne kafa yoruyorum. Hatta bazen çok farkında olduğumdan fazla yaşamadığımı düşünüyorum. Arkadaşım okuduğu bir kitapta bu şekilde bir not almış, valla ondan sonra aydınlanma yaşadım😄
Gerçekten benim tahammülümün azaldığı en temel şeylerden biriymiş bu şikayet mevzusu. Şikayet edecek şey arayan her yerde bulur, sorun arayan da. He diyebilirsiniz ki sen etmezsen etme milletten sana ne, evet kimsenin ömrünü tüketmedikçe aynen öyle :) Ama unutmamak lazım herkes bir şeylerle uğraşıyor, çoğumuz zaten o enerjimizi uğraşa uğraşa artırıyoruz. O nedenle o başta bahsettiğim değişim rüzgarına bu anlamda bence herkes katılabilir, inanın geç değil :)
Birde Özgür bir yerde okumuş ve bana söylemişti çoook yıllar önce, çözüm yoksa şikayet etmenin anlamı yok, çözüm varsa şikayet etmeye gerek yok 😛 Heh öyle işte 😛
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder