Sayfalar

9 Ocak 2018 Salı

Amasız olsun :)

Hayır diyememek nasıl büyük bir yük, istemiyorsun ama istemediğini söylemiyorsun da böyle şekilden şekle, cümleden cümleye sürükleniyorsun. Hem kendine yazık ediyorsun hem de karşındakinin sinirlerini bozuyorsun.  Halinden tavrından, kurduğun cümleden araya koyduğun amadan, kuramadığın cümlelere rağmen sesine yansıyanlardan, yüz yüzeysen yüzündeki kimsenin fark etmediğini düşündüğün o ifadeden anlaşılıyor ya o çok sinirlendiriyor insanı. Hatta daha da yakınınsa çok üzüyor, çünkü o zaman da sanki sen şimdiye kadar bu hakkı karşı tarafa hiç vermemişsin ya da hadi ki hayır demiş olsun zamanında o zaman da burnundan getirmişsin gibi hissettiriyor. 

Aslına bakılırsa hayır demek, istemediğin bir şeyi yapmamak iki durumda da çok kolay. Eğer senden isteyen kişi değer verdiğin biri değilse durum oldukça önemsizdir, istemezsin ve yapmazsın. Tam tersi eğer önemsediğin biriyse de ya zaten seni çok iyi anlayacaktır hayır dediğinde ve bu bir problem olmayacaktır aranızda ya da senin için öyle ya da böyle oluru varsa hayır demeden ama ık bık da etmeden yaparsın olur biter.  Diğer türlüsü herkese baş ağrısı... "Olur ama diye" başlayan cümlelerde amadan öncesinin, "gelmek/yapmak istemiyorum ama" lı cümlelerde amadan sonrası pek duyulmuyor daha doğrusu rahatsız ediyor insanı. 



Bir şekilde öyle hayır diyemez bir hale bürünüyoruz, sonra bir zaman o kabuğu kırmak gerekiyor ki misal benim üniversite birinci sınıfıma denk geliyor. Hayır diyememek öğretilen bir şey mi bilmiyorum ama hayır diyebilmek öğretilmesi gereken bir şey bana göre. İstemediğini yapmamak, istemediğini anlatırken kırıp dökmemek, hem kimseyi kasıtlı üzmemek hem de kendi canını sıkmamak işte bunlar hep öğretilebilecek şeyler. En azından kendi adıma çabalarımdan birinin bunlar olduğunu söyleyebilirim. Kırıldığı halde yine de bilerek kırmamak, kırılmanın da ya da sonrasında duygularını tamir edebilmenin de mümkün olduğunu öğrenmek, tamir edemediklerinden uzaklaşmak, sevdiği halde birinin hayatında olmamasına karar verebilmek vs.  İşte bunlar hep öğrenilebilecek şeyler, kimi biri tarafından cesaretlendirilerek kimi deneyimleyerek.

Bencillikten fazlaca şikayet ederken kendi duygularından başka kimsenin duygularını önemsememek yerine herkesin duygularına önem verip, her yaşanan duyguyu kabul ederek hayata devam etmekle güzelleşecek hayat... Sanırım öğretilmesi gereken önemli noktalardan biri çocuklara, hem hayatın kendilerinden, kendi duygularından ve isteklerinden ibaret olmadığı hem de kendisinin, duygularının ve isteklerinin çok önemli olduğu.  Nasıl da zor, nasıl da ince bir çizgi. Hem kendine değer vereceksin hem de başkalarının da en az senin kadar değerli olduğunu kabul edeceksin, hem istediğini yapacaksın hem de bir tek senin istediğinin olmayacağını kabul edeceksin. 

Zıtlıkların yakalanması zor müthiş birlikteliği :) Yakalamamız, yakalanmasına yardım edebilmemiz temennisiyle...


  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder