Sayfalar

1 Aralık 2017 Cuma

Gidenlerden sonra kalanlar

Eğer çok sevdiğiniz birini kaybettiyseniz, başkalarının kayıplarıyla kabuk bağlayan yaranız tırnakla yeniden kalkmaya başlar, kah kanar, kah sadece can yakar kırmızı bir iz olur. Ama her defasında iyileşmesi biraz daha gecikir. Eğer çok sevdiğiniz birini kaybettiyseniz artık başkalarının kayıplarında, onları aslında asla ve hiç bir zaman yaşamadan anlayamayacağınızı bilir ve asla kurulamayacak olan o empatiyi kurmaya çalışmazsınız buna gerek olmaz siz bizzat o deneyimi yeniden yaşarsınız. 

Kayıplar dışarıdan bakıldığında yani eğer hayatınız kaybeden kişi sizin yakınınız değilse insanda hep şu duyguyu uyandırır, ya da benim için öyleydi. Hayat çok kısa, şu kafaya taktığımız şeylere bak, bundan sonra daha farklı yaklaşacağım olaylara :) Bu cümlelerden yaklaşık 1 saat sonra hadi çok hassas olanlar için 1 gün olsun herkes normal hayatına döner, dert edinecek yeni şeyler bulur ve maalesef o yaşananları unutur, çünkü hayatın ta kendisi böyle sanırım. 



İşin öbür tarafındaysanız da yani siz kaybettiyseniz yakınınızı elbette tarifi mümkün olmayan bir acı yaşarsınız, hayat bir anda yerin dibine girsin istersiniz, tutunacak bir şey kalmadı derseniz, elinizdekiler daha sıkı tutunursunuz, çok üzülürsünüz, anılarla çok gülersiniz, bazı anları gözünüzün önünden silemezsiniz, bazı anları gözünüzün önüne getiremezsiniz, sesleri hafızada tutmaya çalışırsınız, yüzlerin hatırlamak istediğiniz andakilerini göz önüne getirmeye çalışırsınız ama tüm bunların yanında ne kadar garip ki hayata devam edersiniz. Dalgalanırsınız, kayalara çarparsınız ya da hatta bazen o dalganın altında kalırsınız ama yine de devam edersiniz. Ve ne kadar komiktir ki bunun tek nedeniz vardır, o da "çünkü hayat böyle bir şey"  :) 

Gidenlerden sonra kalanlar yarım devam eder hayatlarına, soruları çoktur cevap alabilecekleri yoktur. Mutlulukları yarımdır, üzüntüleri çoktur ama paylaşımları yarımdır. Şimdiye kadar hiç danışma gereği duymadıkları konularda birden danışma gereği duyarlar ama ne acı ki tam da ihtiyacı olan kişi yoktur. O önceden bir saatte unuttukları, arada aklına gelen anları ömür boyu yaşamaya başlarlar dolayısıyla hayatlarında elbette köklü değişimler olur. 

"Değişim için güzel sebepler çıksın karşınıza" gibi süper bir cümle kurmak isterken gülümsüyorum. Güzel anlar bizde hep daha güzeli yaşamak için istek uyandırırken, ne kadar acı bakış açımızı değiştirmek için üzüntülere ihtiyaç duymamız. Güzel sebeplere....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder