Sayfalar

8 Aralık 2017 Cuma

Kesin bana çekmiş, umarım ben de anneme :)

Kız halaya çeker derlermiş eskiler, oradan yakalar mıyım acaba dedim yok olmuyor. Halası şu anda yer yüzünün en sade giyinen insanı olabilir :)  Hadi diyelim ki kız anaya çeker diye değiştireyim dedim buradan yürümem de asla mümkün değil diye düşünürken aklıma bir halim geldi, bence bu açıdan bir benzerlik söz konusu.

Yıllardan 1994 kardeşlerimin sünnet düğünü var, inanılmaz heyecanlıyım bana ne oluyorsa di mi, ama öyle değil işte ben de prenses elbisesi giyeceğim. Öyle küçük falan da değilim 5.sınıfı bitirmişim ama yine tüllü kabarık bir elbise hayalim. Çok haklıydım çünkü kardeşlerim sünnet oluyordu, düğünümüz vardı 😁😁 Alışveriş yapmaya İstanbul'a gittik, onlara pelerinler falan bana da elbette prenses elbisesi baktık hatta bir tane denedim de ama bedeni olmamıştı. Annem, şu anda bile Arya'ya gözüm kapalı giydirmeyi tercih edebileceğim kadar güzel bir takım almıştı bana, yaşıma uygun ve inanılmaz güzel ama elbette o zaman öyle düşünmüyordum. Çünkü o elbisenin tülü falan yoktu, nasıl olur ben sünnet çocuğu hatta çocukları ablasıydım ve prenses olmalıydım en kabarık eteklisinden ve mutlaka tülleri olmalıydı 💃

O zamanlar biri benim bu feryadıma ses vermiş ve haklı bulmuştu gidip bana tülü bir elbise diktirmeyi teklif etmesi de cabası olmuştu. Annemler de madem istiyorsun diyerek bana bırakmışlardı. Kaçırılmayacak fırsat benim için ve olleeeey tüllü elbisem olacaktı. Olmuştu da:)  Hem de kırmızı en sevdiğim renk hem de tüllü :) ta taaaa işte o düğünde ben 👇👇👇 



Hayat böyle işte ne çektirdiysen çekiyorsun gibi bir döngüsü var, sanırım bu konuda ben de anneciğime çok çektirmişim ki zamanında, başımda tüllü etek ve illa da her gün elbise diyen, dolabının karşısında 20 dakika geçiren, her gün eve gelince tüllü elbisesini her ne pahasına olursa olsun üstüne giyen bir kızım var hem de benim giyip tarzıma ve giyinme hızıma rağmen demek istiyorum ama işte ben de zaten o elbiseyi anneme rağmen beğenip istemiştim, hani onu bırakın ya şu düğünde giydiğimi 👆👆 Mesele bizde de bir süredir elbise, uyumaya varacak kadar üstelik, pijama üstüne giyilecek kadar üstelik ve sarılıp yatmayı teklif edecek kadar elbette. Ben de oluruna bıraktım.

Her zaman komik seçimleri olduğunu söylemiyorum ama bazen çok net olmazı oldurmaya çalışıp anne bana bırak demeye başlamıştı ve her sabah hangi elbiseyi giyeyim diye uyanıp, o tüllü elbiseyi bugünde mi giyemem diyordu. Ben de o noktadan sonra hiç bir sabah çıkarken ne giyeceğine karışamadım, elbette mevsim koşullarına göre kilotlu çorap ve fermuarlı üst takviyesiyle...  Kimi zaman elbisenin üstüne etek giydi hatta kış ortasında kolsuz t-shirt ile 👈👈 Diğerlerini ya gülmekten çekememişim aklıma gelmemiş ya da bir şekilde silmişim ama bunun gibi onlarca örnek var gerçekten.


Arada tekliflerimi kabul etti en azından kırmayıp 👇👇👇:) Bazen de azıcık onun istediği oldu azıcık benim teklifim, ama öyle ya da böyle özellikle son iki haftadır her gün etek ya da elbiseyle gitti okula, parka, evin içinde oyuna:)  Bütün giyinmeleri sonrasında kendine aynada bakıp çok da beğendi ayrıca. Akşam yemeklerini bölüp ben bir giyinip geleyim dedi ve inanılmaz çok sevindi giydiklerine :) 




    

Neyse  kız halaya çeker mi bilmiyorum ama çekse de sıkıntı değil kendisini fazlaca severim çünkü ama iş öyle olmuyor:) Kimsenin kimseye çektiği yok elbette, özeniyor, yapmaya çalışıyor önündeki modelleri çünkü onlar sevdikleri ya da birinden görüyor denemek istiyor onu da ama kendisine bırakırsanız hem tarzını hem de çok genel öğretiler dışındaki tüm özelliklerini kendine özgü bir hale getiriyor insan. Ben kararlarına saygı duyulan ve söz hakkım olan bir ailede büyüdüm, bunun bir zararını da görmedim büyüdüğümde, bunun doğruluğunu savunuyorum elbette şimdi de. 

Kıyafet işin küçük tatlı bir parçası ama zamanında annemin bana bıraktığı gibi her şeyi ben de bu bıdığa bırakıyorum tercihlerini mümkün mertebe :) Daha büyük tercihleri olduğunda da bu kadar cesur davranabilecek miyim bilmiyorum, şimdi söylediğim kadar sen bilirsin diyebilecek miyim imasız olanından ama, çek de gör anlamına getirmeden. İnsan görmediğini yapar mı onu da bilmiyorum sadece yapmayacağımı ümit ediyorum. Sen bilirsin demek sadece ne biliyorsan onu yap demek değil, sen doğru olanı, kendin için doğru olanı bilirsin o nedenle sana bırakıyorum kararı demek. Sen bilirsin derken, şunu hissetmek hep iyi gelmiştir bana, "hata yapmış olursan ben burada yine sana sarılacağım, birlikte düzelteceğiz düzeltemezsek de acına ortak olacağım". 

O nedenle ben de en içten şekilde söylemek istiyorum fındığım sana "SEN BİLİRSİN"  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder