Sayfalar

12 Eylül 2017 Salı

Mini mini birlerin Facebook'ta işi ne öğretmenim???

Birileri sosyal medyada aktif olan ve öğrenci fotoğrafı paylaşımı yapan öğretmenlere dur desin, istediğin gibi herkesin çocuğunun fotoğrafını kendi şahsi sayfanda paylaşamazsın, bu etik değil desin.

Okullar açıldı, uyum süreci başladı ya hemen döküldü fotoğraflar sosyal medyaya. Kurumlar kendi sayfalarında paylaşıyorlar onu biliyoruz zaten. Her kurum alıyor mu bilmemekle birlikte çoğu bu paylaşım için izin alıyor ancak öğretmenlerin şahsi hesaplarında paylaştıklarını ne yapacağız? Sosyal medya hesapları özellikle de en çok bu paylaşımların yapıldığı Facebook, özünde bir arkadaşlık sitesi ve etik açıdan bakıldığında zaten bir öğretmenin hem arkadaşlarının hem de öğrencilerinin aynı hesapta olması doğru değil. Uluslararası pek çok kaynak bu durumu, öğrenci ile iletişimi arkadaşlık seviyesine indirgemek olarak açıklıyor. Burada, öğretmenler vay efendim öğrencileri ile arkadaş  olamaz mı gibi bir sonuca varmak olaya çok dar bir bakış açısıyla yaklaşmak olacaktır. İşin özünde zaten olamazlar da zaten de hiç biri öğrencilerim arkadaşımdır gözüyle bakmıyordur eminim, ama olay bu değil. 


Deniliyor ki, orası bir arkadaşlık platformu hatta ve hatta kullanıcılar birbirini eklerken bile "arkadaşı ekle, arkadaşlık isteği gönder" şeklinde işliyor süreç. Bu durumda otomatik olarak takipleşme de bu düzeye indirgenmiş oluyor. Teknolojiyle arası iyi olan bazı insanların diyebileceği gibi güvenlik ayarları düzenlenip, öğretmenler kendi özel paylaşımlarının öğrencileri tarafından görülmeyecek gibi ayarlayabilir. Elbette yapılabilir ancak bu teknoloji bilgisini akıllı telefon ve tablet kullanımı ile sınırlayan pek çok kişi için geçerli değil. Bu aslında o kadar önemli ve dikkat edilen bir konu ki kendi özel hayatlarına dair yaptıkları paylaşımlar ya da öğrencilerinin fotoğraflarına yaptıkları yorumlar nedeniyle yurt dışında öğretmenlikten çıkarılan öğretmenler mevcut.  Aslında o kadar ciddi bir mevzudur ki Milli Eğitim Bakanlığı bile genelge yayınlamış ve uyarıda bulunmuştur.  

Günümüzde ebeveynlerin kendi çocuklarına ait fotoğraf paylaşımları tartışılırken, hiç bir veli onayı alınmaksızın, öğretmenlerin şahsi hesaplarında bu paylaşımı yapmalarının doğruluğunu savunan çıkmaz sanırım. Evet öğrenciler öğretmenleri ile böyle bir ortamda arkadaş olmaktan çok memnun olabilirler, hatta öğretmenlerinin yaptığı bu paylaşımlardan çok hoşlanabilirler ama bu yapılanın yanlışlığını değiştirmez. Ayrıca öğrencilerin bunu istiyor olmaları, yaşları göz önüne alındığında tek başına yeterli değildir ve mutlaka ama mutlaka velilerinden onay alınmalıdır. Zaten veliler de onay verecektir ya da umursamayacaktır gibi bir düşünceye kapılmak ise büyük bir yanılgıdır. Zaten yaş sınırı olan bu sosyal medya sitesinde mesela birinci sınıf öğrencisinin işi ne? Yani zaten o öğrenciler orada olmamalıdır (bu ayrı bir yazı konusudur ve oraya da gelinecektir :)).

Peki bu durumda ne yapılması lazım? İzlenebilecek birkaç yol var. Bunlardan biri bu öğretmenin şahsi hesabına öğrencilerini kabul etmemesi ve bunu talep eden öğrencilere açıklaması. Bir diğeri ise illa bu site üzerinden bir iletişim kurulacaksa, ayrı ve sadece öğrenciler için kullanılan yeni bir hesabın açılması. Her iki durum da hem öğrenciler hem de öğretmenler için daha sağlıklı yollardır ancak yine de tercih öğretmenlerimize kalmıştır. Elbette kendi bildikleri yoldan ilerleyebilirler ancak o zaman da fotoğraf paylaşımı konusunda daha hassas davranmaları gerekmektedir çünkü olay etik açıdan gizliliğin, kişilik haklarının ihlali gibi gibi konuları kapsamaktadır ve dikkat bunlara önem veren bir veli çıkabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder