Çam ağacı olacak büyüyünce. Ne kadar da zormuş bir tohumdan bir şey yetiştirmek. Günlerce sadece toprağın üzerine çıkacak mı diye bekliyorsunuz. Belki bunun yaprakları dökülmeyecek ama başkalarının döküyor da. Düşünsenize yetiştiriyorsunuz gık demeden her gün su veriyorsunuz, saksısı yetmiyor başka yere alıyorsunuz, olmuyor yerini sevmiyor yerini değiştiriyorsunuz, böcekleniyor kurtarmaya çalışıyorsunuz. Sonra ne oluyor sonbahar geliyor bir bir dökülüyor yaprakları, kış geliyor donuyor dalları ama sonra yani kıştan sonra tekrar ilkbahar geliyor ve minik minik filizleniyor yeniden. Tıpkı insan gibi.
Hafta sonu çok duygusal geçti benim için. Sevdiklerimi gördüm evet ama bazı sevdiklerimi de göremedim ve artık göremeyecek olmayla bir kez daha yüzleştim. Alışamıyorum yokluklarına ama acılarına alışıyorum. Sadece bazen ikilemlerle doluyor hayatım. Anıları hatırlamak için zorlamak mı, anıları unutmak için insanlardan uzaklaşmak mı? Anılarla gülmek mi, delicesine ağlamak mı? Anılara tutunmak mı, onları unutmak mı? Her iki taraf da zaman zaman çok yakın geliyor nedense. 😶
Hayat böyle bir şey sanırım. Aslında iyisini kötüsünü birlikte yaşıyoruz ama böyle denge bozulunca hayattaki kötüleri görüyorsun sadece tekrar o denge yerine gelinceye kadar. Bende bir süredir dengeler bozuk. Ama yine de her geçen gün yaprak açıyorum çünkü evde yanağımı sevip "üzülme ben buradayım" diyen bir kızım var. Ayrıca kendisi güldürme konusunda da oldukça usta oldu bu aralar. Az anlatmayı tercih etsem de konuştuğumda beni dinleyen dostlarım var, benim için endişelenip iyi misin diye arayan ailem var, hadi koyup iki kadeh 19. yıla merhaba diyelim diyen sevgilim var, desteğini her zaman hissettiğim kardeşlerim var. Böyle böyle dengeyi korumaya çalışıyorum. İnsanın istekleri keşkeleri bitmiyor en azından benim hiç bitmeyecek keşkelerim var ama saydım ya keşkelerle yaşamayı öğrenmek için çok sebebim var.
Yani demem o ki "yaprak döker bir yanımız bir yanımız bahar bahçe". Daha ne olsun ki :)
Hafta sonu çok duygusal geçti benim için. Sevdiklerimi gördüm evet ama bazı sevdiklerimi de göremedim ve artık göremeyecek olmayla bir kez daha yüzleştim. Alışamıyorum yokluklarına ama acılarına alışıyorum. Sadece bazen ikilemlerle doluyor hayatım. Anıları hatırlamak için zorlamak mı, anıları unutmak için insanlardan uzaklaşmak mı? Anılarla gülmek mi, delicesine ağlamak mı? Anılara tutunmak mı, onları unutmak mı? Her iki taraf da zaman zaman çok yakın geliyor nedense. 😶
Hayat böyle bir şey sanırım. Aslında iyisini kötüsünü birlikte yaşıyoruz ama böyle denge bozulunca hayattaki kötüleri görüyorsun sadece tekrar o denge yerine gelinceye kadar. Bende bir süredir dengeler bozuk. Ama yine de her geçen gün yaprak açıyorum çünkü evde yanağımı sevip "üzülme ben buradayım" diyen bir kızım var. Ayrıca kendisi güldürme konusunda da oldukça usta oldu bu aralar. Az anlatmayı tercih etsem de konuştuğumda beni dinleyen dostlarım var, benim için endişelenip iyi misin diye arayan ailem var, hadi koyup iki kadeh 19. yıla merhaba diyelim diyen sevgilim var, desteğini her zaman hissettiğim kardeşlerim var. Böyle böyle dengeyi korumaya çalışıyorum. İnsanın istekleri keşkeleri bitmiyor en azından benim hiç bitmeyecek keşkelerim var ama saydım ya keşkelerle yaşamayı öğrenmek için çok sebebim var.
Yani demem o ki "yaprak döker bir yanımız bir yanımız bahar bahçe". Daha ne olsun ki :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder