Sayfalar

31 Mart 2016 Perşembe

Hoşgeldin bebek-- 0-6 ay :)

Oooo bebek geldi hoşgeldi. Beraberinde “ooff başlasın uykusuz günler” diyenler, “bu zamanları en güzel zamanları” diyenler, derdini sıkıntısını seninle yarıştıranlar, çekilen gaz sancıları, kalınan uykusuz geceler, kimsenin duygu durumunu önemsemeyişi ile beraber hoşgeldi. Ama elbette bu yazıda bunların hiçbiri yok J

Bebeğiniz doğdu ama aynı zamanda bir anne bir de baba doğdu, öyle derler ya. O hayata bildiği sadece iki şey olan emme ve ağlama ile başlıyor, sizse hayatta bildiğiniz herşeyi unutarak yeniden öğreniyorsunuz. Şimdiye kadar düşündüğünüz, belki başkalarında ayıpladığını her şey ufak ufak başınıza gelmeye başlıyor ya da başlayacak. Eee boşa dememişler, “insan kınadığını yaşamadan ölmezmiş” diye.  O yüzden sevgili hamile sen sen ol bebeği olan insanların yaptıklarını kınama  J Şaka bir yana gerçekten sil baştan bambaşka bir hayat bekliyor anne ve babayı ama özellikle anneyi. Çünkü baba bir şekilde işe gideceği için sosyal hayat devam ederken anne bir süre sadece evin mutelif duvarlarını ve bebeği görüyor. Bir de akşamdan akşama eşini. O yüzden anneliğe alışmak biraz daha zaman alıcı olabiliyor.

Bebeğin ilk üç ayı anne baba açısından onun anneliğe/babalığa alışması, bebeğin dilini çözmek, bez değiştirirken hızlanmak, okunan kitaplardakileri anlayıp hemen uygulamaya çalışmak, hiç bir şey kitaplardaki gibi olmuyor acaba neyi eksik yapıyoruz diye düşünmek ile geçiyor. Ama bu kadar kafa yorarken aynı zamanda bebeğin mimiklerini kaçırıp bir daha yaşama ihtimalin olmayan bir zamanı da kaçırmış olacaksın (elbette ikinci bebeği yapmayı düşünüyorsanız olabilir ama yine de her çocuk ayrı bir bireydir mantığıyla aynı olmayacaktır). Annelikte yılına girmiş olanlar için “hadi be” denilecek bu durum bence yeni anneler için önemli bir bakış açısı. Elbette ki ağlayacak ve elbette ki uykusuz bırakacak sizi. Farklı bir şey olacağını düşünmüyorsunuz değil mi? Kiminiz, eğer şanslıysanız, erken dönemde çözülen uyku problemiyle feraha erecek ama bazınız daha uzun süre yaşayacak. Gerçek olan bir şey var ki o da bu sürecin geçeceği.   

Bebek kısmından ise olaylar muhtemele bambaşka. O zaten ağlamayı bilerek hatta bildiği tek şey ağlama olarak geliyor dünyaya. Sonrasında da ağlayarak  belirtiyor ihtiyaçlarını. Kaka yapıyor ağlıyor, yapamıyor yine ağlıyor. Acıkıyor ağlıyor, uyutayım dersen ağlıyor, uyuyamazsa da yorgunluktan ağlıyor. Ama işte bir süre sonra (bizim 2.5 aya denk gelmişti) ne istediğini anlıyor ve ağlamadan yapmaya başlıyorsun. Böylece de bebek rahat sen rahat J ama belki de sen rahat bebek rahat demek daha doğru olabilir. Süreçte ne kadar başarısızlık duygusuna kapılırsan, ne kadar acele edersen, ne kadar gerilirsen o kadar zor toparlanıyor her şey.

Sonra ufak ufak sizin yaptıklarınıza tepki vermeye başlıyor , gülüyor hatta kahkaha atıyor. Siz elbette hayattaki daha güzel bir şey olmayacağını düşünüyorsunuz. Yanılıyorsunuz J çünkü bu bebeler büyüdükçe hayat daha da güzelleşiyor, ilk kelimeleri dökülüyor ağızlarından, ilk bağımsız hareketlerini yapıyorlar. Sonra sonra size eşlik ediyor elinizi tutup yürüyor (benim tecrüben burada bitiyor). Muhtemelen sizi daha iyi anladığında ve kendisini daha iyi ifade ettiğinde çok daha güzelleşiyor hayat J Elbetteki bu dönemlerde zorluklar vardır. Ancak bilinen bir gerçek bunların hep geçici olduğudur.

Genel olarak şahsi fikrim çok güzel olduğunu düşünmeme rağmen bana kalırsa bebekliğin en sıkıcı zamanı 0-3 ayı ,ikinci sıkıcı zamanı ise 3-6 ayıdır J Sonrasında ek gıda ve gelsin şenlik J

2 yorum:

  1. ahahaha gercekten "ek gida ve gelsin senlik" :))) hic gülecegim yoktu :D

    YanıtlaSil
  2. The King Casino - Herzaman in the Aztec City
    The King Casino febcasino in Aztec herzamanindir.com/ City is the place www.jtmhub.com where https://septcasino.com/review/merit-casino/ you can find and play for งานออนไลน์ real, real money. Enjoy a memorable stay at this one-of-a-kind casino

    YanıtlaSil