Oooo bebek geldi hoşgeldi. Beraberinde “ooff başlasın
uykusuz günler” diyenler, “bu zamanları en güzel zamanları” diyenler, derdini
sıkıntısını seninle yarıştıranlar, çekilen gaz sancıları, kalınan uykusuz
geceler, kimsenin duygu durumunu önemsemeyişi ile beraber hoşgeldi. Ama elbette
bu yazıda bunların hiçbiri yok J
Bebeğiniz doğdu ama aynı zamanda bir anne bir de baba doğdu,
öyle derler ya. O hayata bildiği sadece iki şey olan emme ve ağlama ile
başlıyor, sizse hayatta bildiğiniz herşeyi unutarak yeniden öğreniyorsunuz.
Şimdiye kadar düşündüğünüz, belki başkalarında ayıpladığını her şey ufak ufak
başınıza gelmeye başlıyor ya da başlayacak. Eee boşa dememişler, “insan kınadığını
yaşamadan ölmezmiş” diye. O yüzden
sevgili hamile sen sen ol bebeği olan insanların yaptıklarını kınama J
Şaka bir yana gerçekten sil baştan bambaşka bir hayat bekliyor anne ve babayı
ama özellikle anneyi. Çünkü baba bir şekilde işe gideceği için sosyal hayat
devam ederken anne bir süre sadece evin mutelif duvarlarını ve bebeği görüyor.
Bir de akşamdan akşama eşini. O yüzden anneliğe alışmak biraz daha zaman alıcı
olabiliyor.
Bebeğin ilk üç ayı anne baba açısından onun
anneliğe/babalığa alışması, bebeğin dilini çözmek, bez değiştirirken hızlanmak,
okunan kitaplardakileri anlayıp hemen uygulamaya çalışmak, hiç bir şey kitaplardaki
gibi olmuyor acaba neyi eksik yapıyoruz diye düşünmek ile geçiyor. Ama bu kadar
kafa yorarken aynı zamanda bebeğin mimiklerini kaçırıp bir daha yaşama
ihtimalin olmayan bir zamanı da kaçırmış olacaksın (elbette ikinci bebeği
yapmayı düşünüyorsanız olabilir ama yine de her çocuk ayrı bir bireydir
mantığıyla aynı olmayacaktır). Annelikte yılına girmiş olanlar için “hadi be”
denilecek bu durum bence yeni anneler için önemli bir bakış açısı. Elbette ki
ağlayacak ve elbette ki uykusuz bırakacak sizi. Farklı bir şey olacağını
düşünmüyorsunuz değil mi? Kiminiz, eğer şanslıysanız, erken dönemde çözülen
uyku problemiyle feraha erecek ama bazınız daha uzun süre yaşayacak. Gerçek
olan bir şey var ki o da bu sürecin geçeceği.
Bebek kısmından ise olaylar muhtemele bambaşka. O zaten
ağlamayı bilerek hatta bildiği tek şey ağlama olarak geliyor dünyaya. Sonrasında
da ağlayarak belirtiyor ihtiyaçlarını.
Kaka yapıyor ağlıyor, yapamıyor yine ağlıyor. Acıkıyor ağlıyor, uyutayım dersen
ağlıyor, uyuyamazsa da yorgunluktan ağlıyor. Ama işte bir süre sonra (bizim 2.5
aya denk gelmişti) ne istediğini anlıyor ve ağlamadan yapmaya başlıyorsun.
Böylece de bebek rahat sen rahat J
ama belki de sen rahat bebek rahat demek daha doğru olabilir. Süreçte ne kadar
başarısızlık duygusuna kapılırsan, ne kadar acele edersen, ne kadar gerilirsen
o kadar zor toparlanıyor her şey.
Sonra ufak ufak sizin yaptıklarınıza tepki vermeye başlıyor
, gülüyor hatta kahkaha atıyor. Siz elbette hayattaki daha güzel bir şey olmayacağını
düşünüyorsunuz. Yanılıyorsunuz J
çünkü bu bebeler büyüdükçe hayat daha da güzelleşiyor, ilk kelimeleri dökülüyor
ağızlarından, ilk bağımsız hareketlerini yapıyorlar. Sonra sonra size eşlik
ediyor elinizi tutup yürüyor (benim tecrüben burada bitiyor). Muhtemelen sizi
daha iyi anladığında ve kendisini daha iyi ifade ettiğinde çok daha
güzelleşiyor hayat J
Elbetteki bu dönemlerde zorluklar vardır. Ancak bilinen bir gerçek bunların hep
geçici olduğudur.
Genel olarak şahsi fikrim çok güzel olduğunu düşünmeme
rağmen bana kalırsa bebekliğin en sıkıcı zamanı 0-3 ayı ,ikinci sıkıcı zamanı
ise 3-6 ayıdır J
Sonrasında ek gıda ve gelsin şenlik J
ahahaha gercekten "ek gida ve gelsin senlik" :))) hic gülecegim yoktu :D
YanıtlaSilThe King Casino - Herzaman in the Aztec City
YanıtlaSilThe King Casino febcasino in Aztec herzamanindir.com/ City is the place www.jtmhub.com where https://septcasino.com/review/merit-casino/ you can find and play for งานออนไลน์ real, real money. Enjoy a memorable stay at this one-of-a-kind casino